BÜYÜK İSPANYA VE ENDÜLÜS TURU

ADIM ADIM 
BÜYÜK İSPANYA & ENDÜLÜS
MADRİD-BARSELONA-VALENSİYA-CORDOBA-TOLEDO
Sun Express Hava Yolları ile Direkt Uçuş imkanı

Kahvaltı Dahil 4* Otellerde Konaklama ile...

MADRİD‘de 2 Gece – SEVILLA’da 1 Gece – GRANADA’da 1 Gece – VALENCIA’da 1 Gece – Barselona’da 1 Gece

ENDÜLÜS DÖNEMİ’NİN İNCİ KENTLERİNDE KONAKLAMA VE GEZME AYRICALIĞIYLA !
EL HAMRA SARAYI TURU VE GİRİŞ ÜCRETİ FİYATA DAHİL !
FİGUERAS - GİRONA ŞEHİR TURLARI FİYATA DAHİL !
SALVADOR DALİ MÜZE ZİYARETİ GİRİŞ ÜCRETİ DAHİL!
KÜLTÜR VE ŞEHİR TURU EKSTRASI YOK ! 

7 Gün 6 Gece

 

Tur Programı

• 1. Gün

  İZMİR - MADRİD

  Öğle saatlerinde, saat 12:30’da İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşuyoruz. Pasaport, bagaj ve biniş işlemlerimizin ardından, SunExpress Hava Yolları’na ait XQ 920 sefer sayılı direkt uçuş ile saat 15:20’de İspanya’nın başkenti Madrid’e doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 4 saatlik bir uçuşun ardından, yerel saat ile 18:45’te Avrupa’nın sanat, tarih ve zarafetle yoğrulmuş şehirlerinden biri olan Madrid’e varıyoruz.Havalimanında bizleri bekleyen özel aracımızla, panoramik kısa bir oryantasyon turuna başlıyoruz. İlk izlenimleri edinirken, rehberimizin eşliğinde şehrin simge caddelerinden Gran Via’nın enerjisini, Paseo del Prado’nun zarif dokusunu ve Kraliyet Sarayı’nın etkileyici ihtişamını dışarıdan gözlemleme şansı buluyoruz. Kısa bir dinlenme molasının ardından, iki gece boyunca konaklayacağımız otelimize geçerek odalarımıza yerleşiyoruz. Geri kalan vakti dinlenerek ya da otel çevresinde kısa yürüyüşler yaparak değerlendirebilirsiniz.

  Konaklama Oteli: 4★ Hotel Check In Mostoles v.b.

• 2. Gün

  TOLEDO - MADRID

  Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından, İspanya'nın tarih kokan şehirlerinden biri olan Toledo’ya doğru yola çıkıyoruz. Kastilya-La Mancha bölgesinin kalbinde yer alan bu büyüleyici şehir, “Üç Kültürün Şehri” olarak anılır. Yüzyıllar boyunca Hristiyan, Müslüman ve Yahudi kültürlerinin bir arada yaşadığı bu topraklar, Orta Çağ atmosferini günümüze taşıyan daracık taş sokakları ve anıtlarıyla tam anlamıyla bir açık hava müzesidir.Toledo’ya varışımızla birlikte gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turunda; 13. yüzyılda inşa edilmiş Gotik mimarinin göz alıcı örneklerinden Toledo Katedrali’ni dışarıdan görüyor, şehrin içinden kıvrıla kıvrıla akan Tajo Nehri manzarasına karşı kısa yürüyüşlerle şehrin büyüsüne kapılıyoruz. Arnavut kaldırımlı sokaklarda vereceğimiz serbest zamanda, geleneksel Toledo çeliğinden yapılmış el işçiliği hediyeliklerle tanışabilir ya da kentin manzaralı kafelerinde İspanyol lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.Toledo gezimizin ardından Madrid’e geri dönüyor ve panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Kraliyet Sarayı, Plaza Mayor, Puerta del Sol, Alcalá Kapısı, Cibeles ve Neptün Çeşmeleri, Atocha Tren Garı ve Real Madrid’e ev sahipliği yapan Santiago Bernabéu Stadyumu, dışarıdan göreceğimiz başlıca simgeler arasında yer alıyor. Gran Via’nın canlı atmosferi eşliğinde sunulacak serbest zamanda, dileyen misafirlerimiz alışveriş yapabilir veya şehrin hareketli meydanlarında dinlenebilirler.Günün sonunda Madrid’deki otelimize dönüyor, dinlenmek üzere odalarımıza yerleşiyoruz.

  Konaklama Oteli: 4★ Hotel Check In Mostoles v.b.

• 3. Gün

  MADRID - CORDOBA - SEVILLA

  Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Madrid’e veda ederek, Endülüs bölgesine doğru yolculuğumuza başlıyoruz. İlk durağımız, tarihi zenginlikleri ve mimari güzellikleriyle adeta bir açık hava müzesi olan Cordoba (Kurtuba). Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’na başkentlik yapmış, ardından Endülüs Emevileri döneminde kültürel ve bilimsel gelişimin zirvesine ulaşmış bu şehir, Guadalquivir Nehri kıyısında tüm ihtişamıyla bizleri karşılıyor.UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Cordoba tarihi merkezinde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turunda, iki bin yıllık Roma Köprüsü, görkemli Roma Kapısı, avlularında sarkan çiçekleriyle meşhur Çiçek Sokakları, geleneksel Cordoba evleri ve şehrin kalbindeki eşsiz yapı Kurtuba Ulu Camii (Mezquita) dışarıdan görülecek başlıca yapılar arasında yer alıyor. Mezquita, Müslüman ve Hristiyan mimarisinin eşsiz uyumuyla inşa edilmiş, kemerli sütunları ve zarif işçilikleriyle göz kamaştıran bir başyapıttır. Bu mistik atmosferi soluduktan sonra şehir merkezinde kısa bir serbest zaman sunuluyor. Dileyen misafirlerimiz, yerel kafelerde Cordoba’ya özgü bademli tatlıları ya da serinletici içecekleri deneyebilir.Ardından rotamızı, Endülüs’ün kalbi ve kültürel başkenti Sevilla’ya çeviriyoruz. Amerika kıtasından gelen hazinelerin Avrupa’ya açılan ilk kapısı olan bu şehir, tarih boyunca ihtişamıyla göz kamaştırmış ve günümüzde de geleneksel dokusunu korumayı başarmıştır. Varışımızla birlikte panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Plaza de Espana’nın zarif kemerleri ve çini süslemeleri, Maria Luisa Parkı’nın yemyeşil dokusu, Plaza America, Sevilla Katedrali ve hemen yanındaki Müslüman dönemden kalma Giralda Minaresi, Alcazar Sarayı ve tarihi Betis Mahallesi dışarıdan görülecek başlıca yerler arasında.Tur bitiminde verilecek serbest zaman süresince dileyen konuklarımız Guadalquivir Nehri kıyısında yürüyüş yapabilir, yerel kafelerde Sevilla’nın ruhunu hissederek gün batımının tadını çıkarabilirler. Günün sonunda Sevilla’daki otelimize geçiyor ve odalarımıza yerleşerek dinlenmeye çekiliyoruz.

  Konaklama Oteli: 4★ Hotel Yit Via Sevilla Mairena v.b.

• 4. Gün

  SEVILLA - GRANADA

  Sevilla’da konakladığımız otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, odalarımızı boşaltıyor ve Endülüs’ün zarif incisi Granada’ya doğru yolculuğumuza başlıyoruz. İslam medeniyetinin Avrupa’daki en görkemli izlerini taşıyan bu eşsiz şehir, bahçeleriyle, mimarisiyle ve tarihi dokusuyla adeta büyüleyici bir atmosfer sunar.Varışımızla birlikte, Endülüs Emevîleri’nden günümüze ulaşan en etkileyici eser olan Elhamra Sarayı’nı ziyaret ediyoruz. Yalnızca İspanya’nın değil, tüm dünyanın hayranlıkla baktığı bu mimari şaheser; zarif süslemeleri, mermer avluları, fıskiyeli bahçeleri ve mistik havasıyla İslam mimarisinin zirvesini temsil eder. Yaklaşık 2 saat sürecek bu unutulmaz iç mekân gezisi, yerel saray rehberinin ve tur liderimizin anlatımıyla tarihe açılan bir pencereye dönüşüyor.Not: Elhamra Sarayı biletleri kişiye özel ve sınırlı kontenjanlı olarak temin edildiğinden, geç rezervasyon yapan misafirlerimiz için Harem bölümü gezisinde kısıtlamalar yaşanabilir.Saray gezimizin ardından, Granada şehir merkezine geçiyor ve şehrin tarihi ruhunu keşfetmeye devam ediyoruz. Gotik ve Rönesans mimarisinin iç içe geçtiği Granada Katedrali, çevresinde kurulan Isabel la Católica Meydanı ve çevresindeki sokaklar, şehrin zengin geçmişini gözler önüne seriyor. Ardından verilecek serbest zamanda, dileyen misafirlerimiz Arap çarşılarında gezebilir, otantik hediyelik eşyalar ve yerel ürünler alışverişi yapabilirler.Tur bitiminde otobüsümüzle Granada’daki otelimize geçerek odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam saatlerinde dileyen misafirlerimizle birlikte, Granada’nın ruhunu en derin şekilde hissedebileceğimiz Sacromonte bölgesine gidiyoruz. Kayalara oyulmuş geleneksel mağara evlerde düzenlenen, “Zambra” adı verilen otantik Endülüs Flamenko gösterisine katılıyoruz. Bu unutulmaz geceye alkollü veya alkolsüz 1 içecek dahil olup katılım ücreti 55 €’dur.Gece programı sırasında, San Nikolas Tepesi’nden Elhamra’nın gece manzarasını seyretme şansına sahip olurken, Albaicín Mahallesi’nin Arap izlerini taşıyan sokakları da bizleri adeta zaman içinde bir yolculuğa çıkaracaktır. Gösteri sonrası otelimize dönüş ve geceleme Granada’daki otelimizde.

  Konaklama Oteli: 4★ Hotel Check-in Camino de Granada v.b.

• 5. Gün

  GRANADA - VALENCIA

  Bugün, Elhamra Sarayı’nın iç avlularında yankılanan tarihe sessizce veda ederek sabah saatlerinde otelimizden ayrılıyoruz. Endülüs’ün içlerinden Akdeniz kıyılarına doğru uzanan yolculuğumuzda, dağlar arasında ilerlerken manzaranın giderek portakal bahçelerine, palmiyelere ve mavi ufuklara dönüştüğüne şahit oluyoruz. Ve nihayet, Valencia’ya ulaşıyoruz. Akdeniz’in ışıkla yıkanmış liman kenti Valencia… Burası, geçmişin izlerini taşıyan surlar ile geleceğin mimarisi arasında zarifçe salınan bir şehir.İlk olarak, boğa güreşlerinin tarihine tanıklık etmiş Plaza de Toros de Valencia önünden geçiyor, sonrasında Valencia Katedrali ve onun zarif çan kulesi El Micalet bizi karşılıyor. Gotik ve Barok mimarinin iç içe geçtiği bu yapı, adeta göğe yükselen taş bir ilahi gibi. Ardından, tarihi şehir surlarının bir parçası olan Serranos Kapıları’ndan geçerek, zamanın ötesine dokunuyoruz. Bizi içerisine çeken taş sokaklar ve anılarla dolu meydanlarda yaptığımız kısa yürüyüş sonrasında, pazar kültürünün kalbi olan Mercado Central’de (Merkez Pazarı) kısa bir mola veriyoruz. Rengarenk tezgâhlar, taze Akdeniz meyveleri ve yerel baharatların kokusu bu keşfe tat katıyor.Öğleden sonra, Valencia’nın çağdaş yüzüne dönüyoruz: Santiago Calatrava’nın geleceğe imza attığı, görkemli Bilim ve Sanat Şehri… Adeta bir bilim kurgu filminden fırlamış hissi uyandıran bu kompleks; müzeleri, planetaryumu ve opera binasıyla hayranlık uyandırıyor. Fotoğraf severler için etkileyici karelerin kaçırılmaması gereken bir nokta.Günün geri kalanını Akdeniz sahilinde yürüyüş yaparak, kafelerde oturarak ya da dar sokaklardaki butiklerde alışveriş yaparak değerlendirebilirsiniz. Akşam saatlerinde, otelimize geçiyor ve Valencia’daki konaklamamıza başlıyoruz.

  Konaklama Oteli: 4★ Hotel Mas Camarena vb.

• 6. Gün

  VALENCIA - BARSELONA

  Sabah saatlerinde, Akdeniz’in zarif kıyılarında yer alan Valencia’ya veda ediyor, rotamızı İspanya’nın en ikonik şehirlerinden biri olan Barselona'ya çeviriyoruz. Katalonya'nın başkenti olan bu renkli şehir, yalnızca Gaudí’nin hayal gücünü zorlayan eserleriyle değil, aynı zamanda sokaklarında yankılanan ezgiler, canlı meydanlar ve özgün yaşam tarzıyla da tam bir sanat ve özgürlük mozaiğidir.Barselona’ya varışımızla birlikte şehir turumuza başlıyoruz. İlk durağımız, mimarlığın dâhisi Antoni Gaudí’nin en görkemli eseri olan Sagrada Familia. Yapımına 1882 yılında başlanan ve hâlâ tamamlanmamış olan bu büyüleyici bazilika, göğe doğru uzanan kuleleriyle adeta göğe yazılmış bir dua gibi bizi karşılıyor. Bu muhteşem yapının ardından, Gaudí'nin modernist vizyonunu yansıtan Casa Batlló ve Casa Milà (La Pedrera) ile birlikte Passeig de Gràcia boyunca uzanan Casa Amatller ve Casa Lleó i Morera gibi diğer mimari şaheserleri dışarıdan görerek yolculuğumuza devam ediyoruz.Şehir merkezine ulaştığımızda, Plaça de Catalunya bizleri karşılıyor. Barselona’nın kalbi sayılan bu meydan, çevresindeki mağazalar, kafeler ve sokak sanatçılarıyla oldukça canlı bir atmosfere sahiptir. Ardından şehrin ruhunu hissetmek adına, La Rambla Caddesi boyunca keyifli bir yürüyüş yapıyoruz. Çiçek pazarları, sokak müzisyenleri ve rengarenk kafeleriyle süslenmiş bu cadde, Barselona'nın sosyal yaşamının kalbinin attığı yerdir. Caddenin sonunda, Kristof Kolomb Anıtı panoramik olarak görülecektir.Şehir turumuzda ayrıca dışarıdan panoramik olarak göreceğimiz, Avrupa’nın en büyük futbol mabedlerinden biri olan Camp Nou Stadyumu, yalnızca bir spor kompleksi değil, Katalan kimliğinin de güçlü bir simgesidir.Rehberimiz eşliğindeki gezinin ardından verilecek serbest zamanda, dileyen misafirlerimiz şehri bireysel olarak keşfetmeye devam edebilir, Katalan mutfağının enfes lezzetlerini deneyebilir ya da Barselona’nın renkli sokaklarında kendi ritmini yakalayabilir. Akşam saatlerinde Barselona’daki otelimize geçiyor ve bu eşsiz şehri bir gece de olsa doyasıya yaşamaya devam ediyoruz.

  KONAKLAMA OTELİ: 4★ Hotel Catalonia Gran Verdi v.b.

• 7. Gün

  BARSELONA- GIRONA - FIGUERAS - BARSELONA - İZMİR

  Barselona’daki son sabahımıza, Akdeniz’in narin sabah ışıkları eşliğinde uyanıyor; bir yandan ayrılığın hüznünü hissederken, diğer yandan yeni keşiflere duyduğumuz heyecanla otelimizdeki kahvaltımızı alıyoruz. Valizlerimizi yanımıza alarak, bu renkli şehirle vedalaşıyor ve rotamızı Katalonya'nın tarih ve zarafetle yoğrulmuş kadim şehirlerinden biri olan Girona'ya çeviriyoruz.Dört nehrin – Ter, Onyar, Galligants ve Güell – kıyılarında yükselen bu Orta Çağ şehri, geçmişin ayak izlerini günümüze kadar taşıyan sessiz ama görkemli bir tanıktır. Taş döşeli sokaklardan ilerleyerek ulaştığımız Eski Şehir Merkezi, heybetiyle göğe yükselen Girona Katedrali, daracık geçitleriyle Yahudi Mahallesi, zamanın aşındıramadığı antik surlar ve Onyar Nehri üzerindeki renkli evler... Her biri, tarihle iç içe dokunmuş bu şehirde bizleri bekleyen durağan ama derin bir hikâyenin parçalarıdır. Rehberimizin anlatımı eşliğinde geçmişin gölgelerinde yürürken, adımlarımız bizi Girona'nın zamansız atmosferine daha da yaklaştırıyor.Girona’nın büyüsünden ayrıldıktan sonra, sıra gerçeküstünün kalbine, Salvador Dalí’nin düşlerine doğru bir yolculuğa geliyor. Figueres kasabasında, sanatçının doğduğu topraklarda yer alan ve bizzat kendisi tarafından tasarlanan Dalí Tiyatrosu ve Müzesi, bizleri çağırıyor. Bu olağanüstü müze, yalnızca bir sergi alanı değil; Dalí'nin zihin kıvrımlarında bir gezintiye çıkabileceğiniz, hayal gücünün somutlaştığı eşsiz bir evrendir. Sürrealist yapılar, çarpıcı simgeler, paradokslarla bezeli eserler, rehberimizin yorumlarıyla bir araya geldiğinde, izleyeni adeta büyüleyen bir deneyime dönüşür.Figueres’te geçirdiğimiz bu etkileyici zamanın ardından, yeniden Barselona'ya dönüyor ve akşam saatlerinde, bu büyüleyici şehre son bir kez daha göz atmak üzere kısa bir serbest zaman sunuyoruz. Dileyen misafirlerimiz son hatıra alışverişlerini yapabilir, şehrin sokaklarına son bir yürüyüşle veda edebilir ya da Katalan mutfağından son bir tatla kapanış yapabilir.Belirtilen saatte buluşmamızın ardından, havaalanına transfer gerçekleştiriyor ve SunExpress Havayolları’nın XQ895 sefer sayılı uçuşuyla saat 22:40’ta Barselona’dan İzmir’e doğru yola çıkıyoruz. Yerel saatle 02:50’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na varışımızın ardından, bu büyülü İspanya serüvenini kalplerimizde unutulmaz anılarla noktalıyor ve bir sonraki keşifte buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler