• PARİS - NORMANDİYA - LOİRE VADİSİ & ŞATOLAR TURU
  • PARİS - NORMANDİYA - LOİRE VADİSİ & ŞATOLAR TURU
  • PARİS - NORMANDİYA - LOİRE VADİSİ & ŞATOLAR TURU
  • PARİS - NORMANDİYA - LOİRE VADİSİ & ŞATOLAR TURU
PARİS - NORMANDİYA - LOİRE VADİSİ & ŞATOLAR TURU
  • 1.049,00 EUR
  • Konaklama 4* ve Otellerde Kahvaltı Dahil Konaklama
  • Gezilecek Yerler Paris - Rouen - Le Havre - Honfleur - Arromanches Les Blain - Saint Malo - Dinana - Rennes - Le Mans - Tours - Orleans - Montmartre
  • Telefon 0232 364 64 02
  • SİZİ ARAYALIM Tur Programını Yazdır

PARİS - NORMANDİYA - LOİRE VADİSİ & ŞATOLAR TURU Hakkında Genel Bilgiler

 

PARİS - NORMANDİYA - LOIRE VADİSİ - ŞATOLAR TURU

ROUEN - LE HAVRE - HONFLEUR - AROMANCHES LES BLAIN - MOINT ST. MICHEL SAİNT MALO - DINAN - RENNES - LE MANS - TOURS - CHAMBORD - ORLEANS - MONTMARTE - PARIS

SUN EXPRESS HAVA YOLLARI İLE İZMİR ÇIKIŞLI

DİREKT UÇUŞ

TÜM ŞEHİR & KÜLTÜR ve ŞATO GEZİLERİ DAHİL !.
Jan  Dark'ın (Jeanne s'Arc) Yargılanmasına Ev Sahipliği Yapan: ROUEN
Normandiya Bölgesi'nin Tarihi ve Modern Yapısıyla: LE HAVRE
Loire Vadisi'nde Yer Alan Cher Nehri Üzerinde Kurulu: CHENONCEAU ŞATOSU
Rönesans Mimarisi'nin En İyi Örneklerin'den Olan: VİLLANDRY ŞATOSU
440 Odası, 282 Şömine ve 77 Merdivenli ile İhtişamlı: CHAMBORD ŞATOSU
Seine Nehri ve Normandiya Kıyılarında Kurulu: HONFLEUR
Normandiya Çıkartmasının Gerçekleştiği: ARROMANCHES LES BLAIN
Korsanlıkla Zenginleşmiş Tarihi: SAINT MALO
Bretonya Bölgesi'nin Tarihi Kentleri: DİNAN - RENNES - LE MANS - TOURS
Dünya'nın Moda ve Sanat Merkezi ile Bohem Yaşamın Devam Ettiği: MONTMARTRE - PARİS

 

6 Gün 5 Gece

Tur Programı

1. Gün: İZMİR - PARİS - ROUEN - LE HAVRE

Sabahın erken saatlerinde, saatler 07.00’yi gösterdiğinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşuyor, pasaport ve bagaj işlemlerimizi tamamlayarak, SunExpress Havayolları’na ait XQ 916 sefer sayılı uçağımız ile saat 10.00’da Paris’e doğru, aktarmasız olarak yola çıkıyoruz. Yaklaşık 3 saatlik bir uçuşun ardından, yerel saatle 12.50’de Paris’e varıyor, bizleri bekleyen aracımıza yerleşerek ilk durağımız Rouen’e doğru yola koyuluyoruz. Gotik kulelerin göğe yükseldiği, Seine Nehri kıyısına kurulmuş bu zarif şehir, Normandiya’nın tarih boyunca başkentliğini yapmış; Jeanne d’Arc’ın son nefesini verdiği yer olarak da belleklere kazınmıştır. Burada; Monet’nin tablolarına konu olan ihtişamlı Rouen Katedrali, 14. yüzyıldan kalma görkemli Astronomik Saat (Gros Horloge), Jeanne d’Arc’ın yakıldığı tarihi Vieux-Marché Meydanı ve devasa vitraylarıyla büyüleyen Saint Ouen Manastırı görülecek yerler arasında. Rouen’in zamana meydan okuyan taş sokaklarını ardımızda bırakarak rotamızı Atlantik’e çeviriyoruz. Fransa’nın kuzeybatısında, Seine Nehri'nin okyanusla buluştuğu noktada yer alan ve modern mimarisiyle dikkat çeken Le Havre’ye varıyoruz. II. Dünya Savaşı’nda büyük yıkıma uğrayan şehir, mimar Auguste Perret’nin vizyoner dokunuşlarıyla yeniden doğmuş, bu nedenle UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilmiştir. Hem sanayi hem de sanatla iç içe geçmiş bu özel şehirde yapacağımız kısa tanıtım turunun ardından, deniz mahsulleriyle meşhur sahil restoranlarında akşam yemeği için serbest zaman sunuyoruz. Günü, Atlantik kıyısında, okyanus esintileri eşliğinde noktalıyor, otelimize yerleşiyoruz.
Konaklama Oteli: 4.Hilton Garden Inn Le Havre Center v.b

2. Gün: LE HAVRE - HONFLEUR - ARROMANCHES LES BLAIN - SAINT MALO

Sabahın erken saatlerinde, saatler 07.00’yi gösterdiğinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde buluşuyor, pasaport ve bagaj işlemlerimizi tamamlayarak, SunExpress Havayolları’na ait XQ 916 sefer sayılı uçağımız ile saat 10.00’da Paris’e doğru, aktarmasız olarak yola çıkıyoruz. Yaklaşık 3 saatlik bir uçuşun ardından, yerel saatle 12.50’de Paris’e varıyor, bizleri bekleyen aracımıza yerleşerek ilk durağımız Rouen’e doğru yola koyuluyoruz. Gotik kulelerin göğe yükseldiği, Seine Nehri kıyısına kurulmuş bu zarif şehir, Normandiya’nın tarih boyunca başkentliğini yapmış; Jeanne d’Arc’ın son nefesini verdiği yer olarak da belleklere kazınmıştır. Burada; Monet’nin tablolarına konu olan ihtişamlı Rouen Katedrali, 14. yüzyıldan kalma görkemli Astronomik Saat (Gros Horloge), Jeanne d’Arc’ın yakıldığı tarihi Vieux-Marché Meydanı ve devasa vitraylarıyla büyüleyen Saint Ouen Manastırı görülecek yerler arasında. Rouen’in zamana meydan okuyan taş sokaklarını ardımızda bırakarak rotamızı Atlantik’e çeviriyoruz. Fransa’nın kuzeybatısında, Seine Nehri'nin okyanusla buluştuğu noktada yer alan ve modern mimarisiyle dikkat çeken Le Havre’ye varıyoruz. II. Dünya Savaşı’nda büyük yıkıma uğrayan şehir, mimar Auguste Perret’nin vizyoner dokunuşlarıyla yeniden doğmuş, bu nedenle UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilmiştir. Hem sanayi hem de sanatla iç içe geçmiş bu özel şehirde yapacağımız kısa tanıtım turunun ardından, deniz mahsulleriyle meşhur sahil restoranlarında akşam yemeği için serbest zaman sunuyoruz. Günü, Atlantik kıyısında, okyanus esintileri eşliğinde noktalıyor, otelimize yerleşiyoruz.
Konaklama Oteli: 4.Hilton Garden Inn Le Havre Center v.b

3. Gün: DINNAN - RENNES - LE MANS - TOURS

Sabah, Saint Malo’daki otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Bretagne’nın yeşil tepeleri ve taş köyleri arasından geçerek ilk durağımız olan Dinan’a doğru yola çıkıyoruz. Tarihi taş sokakları, çiçekli ahşap cepheli evleri ve zamanın durduğu hissini veren atmosferiyle Dinan, adeta bir açık hava film seti gibidir. Rance Nehri'nin kıyısına kurulmuş bu Orta Çağ kasabasında, Romanesk ve Gotik tarzın birleşimiyle yükselen Saint-Sauveur Bazilikası, kale burçlarıyla göz alan Dinan Kalesi ve üç kilometreyi aşan surların arasına gizlenmiş hikâyeleri keşfediyoruz. Gezimizin ardından, zanaatkâr atölyeleri ve sanat galerileriyle bezeli Rue du Jerzual’da vereceğimiz serbest zamanda, Dinan’ın sanat dolu ruhunu içinize çekebilir, yerel tatları deneyimleyebilirsiniz. Öğle saatlerinde Dinan’a veda ediyor, rotamızı Rennes’e çeviriyoruz. Bretonya’nın yönetim merkezi olan bu şehir, taşın ve tarihin arasında yükselen zarif bir başkenttir. Rehberimiz eşliğinde, Saint Pierre Katedrali, barok mimarisiyle göz alan Bretonya Parlamentosu ve haftalık pazarlara ev sahipliği yapan canlı Place des Lices Meydanı’nı görüyoruz. Rennes’ten sonra, tarihle yarışlara aynı şehirde tanıklık etmiş bir başka durağa, Le Mans’a uzanıyoruz. Motosporları ile tanınsa da, Le Mans aslında yüzyılların sessiz tanığı olan sokaklara ve muazzam mimarilere sahip bir tarih hazinesidir. Roma dönemine ait surlar, taş yolları adımlarken karşımıza çıkan St. Julien Katedrali ve kraliçelerin izlerini taşıyan Abbaye de l'Épau Manastırı, bizleri bir başka zamana taşıyor. Tarihin katmanları arasında yapacağımız yürüyüşün ardından, kahve eşliğinde kısa bir mola veriyoruz. Günün son bölümünde ise Fransa’nın en zarif vadilerinden birine, Loire Vadisi’ne ve onun en özel şehirlerinden biri olan Tours’a doğru yola çıkıyoruz. Akşam saatlerinde ulaştığımız bu büyüleyici şehir, Loire Vadisi’nin kalbinde, bağbozumunun romantizmiyle, gotik ve rönesans mimarinin iç içe geçtiği taş sokaklarda hayat buluyor. Kısa bir panoramik şehir turu eşliğinde Tours’u tanıdıktan sonra otelimize yerleşiyor, iki gece boyunca bu tarih ve lezzet dolu şehirde konaklıyoruz.

Konaklama: 4* Mercure Tours Nord v.b

4. Gün: TOURS

Yeni güne Tours’daki otelimizde alacağımız kahvaltı ile başlıyoruz. Bugün Fransa’nın kalbinde, Loire Vadisi’nin masalsı şatolarına dokunacağımız, tarih, doğa ve zarafetin iç içe geçtiği özel bir gün olacak. İlk durağımız, Fransız Rönesans zarafetinin bahçelerde vücut bulmuş hali olan Villandry Şatosu. 16. yüzyılda inşa edilen bu zarif yapı, yalnızca mimarisiyle değil, özellikle dünyaca ünlü geometrik bahçeleriyle büyüleyici bir tabloyu andırıyor. “Aşk Bahçesi” olarak bilinen bölümü, bitkilerle şekillendirilmiş semboller, su yolları ve göletleriyle adeta duyguların haritası gibi... Her bir çiçek tarhı, her bir düzenleme bir anlam taşıyor; bu bahçelerde yürürken bir zamanlar soyluların adımlarını izlediğinizi hissedeceksiniz. Villandry’den ayrıldıktan sonra Loire Vadisi'nin başka bir zarafeti olan, Chenonceau Şatosu’na doğru yola çıkıyoruz. Cher Nehri üzerine kemerli yapısıyla uzanan bu şato, sadece estetiğiyle değil, tarih boyunca kadınlar tarafından şekillendirilmiş olmasıyla da “Kadınlar Şatosu” unvanını almış. Bir yanda Diane de Poitiers… Kral II. Henri’nin gözdesi olarak şatoya zarafet kazandıran, köprü bölümünü ekleten zarif bir figür. Diğer yanda Catherine de’ Medici… Kraliçe ve güçlü bir kadın olarak şatoyu eline alıp Fransa saray hayatının merkezlerinden biri haline getiren bir hanedan üyesi. Bu taş yapı sadece mimarî değil, bir rekabetin, bir asaletin ve savaşın gölgesindeki direnişin sembolü. II. Dünya Savaşı’nda, Alman işgaliyle özgür bölgeyi ayıran sınır haline gelen şato, tarih boyunca kaderin farklı yüzlerine tanıklık etmiş. Günümüzün şahitliği burada da bitmiyor… Chenonceau’nun zarafet dolu salonlarında ve cennet gibi bahçelerinde geçireceğimiz zamanın ardından, yeniden Tours şehrine dönüyoruz. Panoramik turumuzda ilk durağımız, kentin göğe yükselen gotik ruhu: Saint-Gatien Katedrali. Vitray pencerelerinden süzülen renkli ışıklar ve süslü cephesi, katedrali adeta bir ışık mabedi haline getiriyor. Ardından, şehre adını veren Aziz’in izinden giderek Saint Martin de Tours Bazilikasını ziyaret ediyoruz. Tarihi atmosferiyle büyüleyen Vieux Tours bölgesinde, ahşap çerçeveli evlerle çevrili Place Plumereau Meydanı’nda serbest zaman veriyoruz. Kafelerde yerel peynir ve Loire Vadisi’nin ünlü şarapları eşliğinde keyifli anlar geçirirken, bu zarif şehrin ritmini hissetme şansı buluyoruz. Gezimizi tamamladıktan sonra otelimize dönüyor, turun bu özel gününü Loire şatolarının ihtişamıyla noktalandırıyoruz.

Konaklama: 4* Mercure Tours Nord v.b

5. Gün: ORLEANS - MONTMARTRE - PARIS

Sabahın ilk saatlerinde otelimizde alacağımız kahvaltının ardından odalarımızı boşaltıyor, valizlerimizi yerleştirip Fransa'nın ihtişamlı tarihine doğru unutulmaz bir yolculuğa başlıyoruz. Günün ilk durağı, Loire Vadisi’nin en görkemli yapılarından biri olan, adeta Fransız Rönesansı’nın taşa işlenmiş hali: Chambord Şatosu. 1519 yılında Kral I. François tarafından bir av köşkü olarak inşa ettirilen ve mimarî zarafetiyle yüzyıllara meydan okuyan bu dev yapı, tam 440 odası, 282 şöminesi ve 77 merdiveniyle göz kamaştırıyor. Şatoya adım attığınız anda, sizi ilk büyüleyecek detaylardan biri, Leonardo da Vinci’nin tasarladığı düşünülen çift sarmallı merdiven olacak. İki kişinin aynı anda karşılaşmadan inip çıkabildiği bu spiral merdiven, zamanın çok ötesinde bir zekânın eseri gibi karşınızda yükseliyor. 5.440 hektarlık ormanlık alanla çevrili olan Chambord, yalnızca bir şato değil; avlanma alanı, sanat deposu ve tarihî bir anıt... II. Dünya Savaşı yıllarında, Louvre Müzesi'ndeki sanat eserlerinin gizlice korunmasına da ev sahipliği yapmış, bu yüzden sadece bir saray değil, aynı zamanda bir sığınak olmuş. Şatonun kulelerini, teraslarını ve zarif süslemelerini keşfettikten sonra, rotamızı bu kez tarihî ve kültürel mirasıyla öne çıkan, Jan Dark’ın (Jeanne d’Arc) izlerini taşıyan şehir Orléans’a çeviriyoruz. Galyalılar tarafından kurulan ve Roma yollarının kesiştiği noktada önemli bir ticaret merkezi hâline gelen bu kadim şehir, aynı zamanda Jan Dark’ın kahramanlık hikâyesine tanıklık etmiş kutsal bir toprak... Gotik ihtişamıyla yükselen Sainte-Croix Katedrali, vitraylarında Jan Dark’ın hayatından sahneleriyle sessizce anlatıyor kahramanlık destanını. Ardından, efsanevi figürün yaşadığı Jan Dark Evi’ni görüyor ve tarihî sokaklarda kısa bir yürüyüşle Orléans’ın ruhunu içimize çekiyoruz. Öğleden sonra, kısa bir yolculukla sanatın, modanın ve tarihin merkezi Paris’e ulaşıyoruz. Varışımızla birlikte, kentin en şiirsel tepesi, halen bohem yaşamın ve sanatın kalbinin attığı Montmartre Tepesi’ne doğru çıkıyoruz. Dileyen misafirlerimizle Füniküler ile tepeye çıkarak, Paris’in her köşesini kucaklayan manzaraya tanıklık ediyoruz. Bembeyaz kubbesiyle şehri koruyormuş gibi duran Sacre-Cœur Bazilikası, sanatçıların tuvallerinde can bulan kareler ve Paris’in gizemli sokaklarında yürüyen notalar eşliğinde bu özel atmosferde rehberimizin anlatımlarıyla büyüleniyoruz. Sonrasında Montmartre’ın dar sokaklarında, Fransız mutfağının seçkin örneklerini tadabileceğiniz şirin kafelerde serbest zaman veriyoruz. Kreplerin, soğan çorbasının ve romantik bir kahvenin davetkâr olduğu bu sokaklar, adım başı bir hikâye fısıldıyor kulağınıza. Günün sonunda, Paris’teki otelimize geçiyor ve başkentteki ilk gecemiz için dinlenmeye çekiliyoruz.

Konaklama Oteli: 4* Paris Roissy CDG Airport Hotel v.b

6. Gün: PARIS - İZMİR

Güne Paris’teki otelimizde alacağımız kahvaltıyla başlıyoruz. Bugün, bu büyülü şehre veda etmeden önce, hafızalarda iz bırakacak bir Paris klasiğini deneyimlemek üzere yola çıkıyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde, Seine Nehri’nin zarif sularında gerçekleştireceğimiz tekne gezisine katılıyoruz. Adeta bir tablo gibi suya yansıyan Paris silueti, nehrin üzerinden geçtiğimiz her köprüde biraz daha hikâyeye dönüşüyor… Nehrin kıyısından geçerken, Paris’in zarif taş yapıları ve geçmişin izlerini taşıyan anıtları bir bir selamlıyoruz. Cité Adası’nda bir zamanlar kralların ayinlere katıldığı ve geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük yangınla hepimizin içini yakan Notre Dame Katedrali, şimdi yeniden doğuşun sembolü gibi karşımızda yükseliyor. Ardından, ihtişamlı Adliye Sarayı, Fransız Devrimi'nin karanlık günlerini hatırlatan Conciergerie Hapishanesi, zarafetiyle göz kamaştıran Belediye Sarayı, modern çizgileriyle dikkat çeken Pompidou Sanat Merkezi ve Louvre Sarayı’nın görkemli cephesi tekne camından süzülürken Paris’e bir kez daha hayran kalıyoruz. Bu unutulmaz nehir gezisiyle birlikte, şehre veda etme vakti geliyor… Rehberimizin yönlendirmesiyle havaalanına doğru yola çıkıyor, Paris Charles de Gaulle Havalimanı’na varışımızla birlikte pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayarak, SunExpress Havayolları’nın XQ 917 sefer sayılı uçuşu ile saat 15:40’ta İzmir’e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Saatler 20:05’i gösterdiğinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na varıyoruz. Çantamızda hediyelik eşyalar, telefonumuzda yüzlerce fotoğraf ve kalbimizde silinmeyecek anılarla bir turu daha tamamlıyor, bir başka rotada görüşmek üzere vedalaşıyoruz.

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

• SunExpress Hava Yolları ile İzmir – Paris – İzmir direkt (aktarmasız) uçuşlar ve liman vergileri
• Programda belirtilen tüm turlar
• 5 gece boyunca, kahvaltı dahil 4* otellerde konforlu konaklama
• Villandry Şatosu gezisi – fiyata dahil
• Chenonceau Şatosu gezisi – fiyata dahil
• Chambord Şatosu gezisi – fiyata dahil
• Montmartre gezisi (Ressamlar Tepesi) – fiyata dahil
• Seine Nehri üzerinde tekne gezisi – fiyata dahil
• Tur boyunca modern, klimalı ve konforlu otobüs ile ulaşım
• Tüm şehir giriş ücretleri, konaklama turist vergileri, gümrük geçiş ücretleri, otoban ve otopark bedelleri
• Türkçe rehberlik hizmeti
• Zorunlu TÜRSAB mesleki sorumluluk sigortası
• Seyahat ve sağlık sigortası (65 yaş üzeri misafirler için 30 Euro sürprim uygulanır)

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler

• Yurtdışı çıkış harcı (misafirler tarafından mobil uygulama, bankalar ya da GİB sistemi üzerinden ödenebilir)
• Öğle ve akşam yemekleri ile yemeklerde alınan tüm içecekler
• Otellerde yapılacak tüm ekstra harcamalar ve kişisel giderler
• Rehber ve şoför için önerilen günlük bahşişler

Tur Hareket Detayları

Kalkış Yerleri:
  • ADNAN MENDERES DIŞHATLAR TERMİNALİ SUNEXPRESS KONTUARI ÖNÜ (07:00)
Tur Hareket Tarihleri:
28 Eylül

Fiyatlar

Tur Fiyatları
TarihMüsaitlikİki Kişilik Odada
Kişi Başı
Tek KişiEk Yatak1. Çocuk2. ÇocukTaksitler
28.09.2025Müsait1.049,00 €1.349,00 €1.049,00 €0 - 2 Yaş 190,00 €
3 - 12 Yaş 1.029,00 €
0 - 2 Yaş 190,00 €
3 - 12 Yaş 1.029,00 €
Taksitler »
Daha Fazla

Vize Bilgileri

VİZE & PASAPORT BİLGİSİ

Umumi Pasaport: Vize Gerekli
Yeşil ve Hizmet Pasaportu: Vize Gerekli Değil
Pasaportların seyahat bitiş tarihinden en az 6 ay süreyle geçerli ve 10 yıldan eski olmaması gerekmektedir. Yıpranmış, yırtık ya da süresi dolmuş pasaportlar ile girişlerde sorun yaşanabilir.
18 yaş altı misafirlerimiz, ebeveynlerden yalnızca biriyle seyahat edecekse noter onaylı muvafakatname belgesi gerekmektedir.

E-POSTA LİSTESİ
E-posta listemize katılın Fırsatlardan ilk siz haberdar olun!